Haftanın Ayeti

“Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O’na tövbe edin. Şüphesiz Rabbim çok merhametlidir, çok sevendir.”


[Hûd - 90]

20 Aralık 2008 Cumartesi

Sınav Soruları [Önemli Olan İnsanın Kalbindeki, Kalbim Temiz!]


..Ölümden, öbür dünyadan, cennetten, cehennemden, Müslümanlığın ne kadar güzel bir din olduğundan hararetle bahseden insanlar tanırım. Günde yirmi dakika ayırıp 5 defa ibadet etmek ise onlara zor gelir. Aslında onlar da, çektiği piyango biletine büyük ikramiye vurma ihtimalinin çok düşük, neredeyse imkansız olduğunu bilen kimseler gibi, bu şekilde başarıya ulaşamayacaklarını biliyorlar. Ama bilet alanların gerçek amacı büyük ikramiyeyi kazanmak değil, bir süre kazandıklarını hayal ederek yaşamaktır.

İbadet etmeyi zor bulanlar kendilerini "insanın zaten önemli olan içindeki" diyerek avutuyor. Böyle yaparak Allah'ı mı kandırıyorlar? Sadece kendilerini kandırıyorlar fakat bunu bilinçsiz bir isteklilikle yapıyorlar. Onların ölümden sonraki hayata olan inancı, ölüm karşısında duydukları korkuya, yakınlarının ölümü karşısında duydukları acıya karşı bir sigortadır.

İnsanların çoğunun okuyup üreten bireyler olmaktansa, izleyip tüketen bir-ş-eyler olmayı tercih etmesine şaşır - mıyorum. Tüketmek insana ölümü unutturur. Böylece insan sorumluluk duygusundan kurtulur. Hafifler. Kendisini eğlendiğine inandıracak gücü toplar.

Hedef kitlesinde tüketim alışkanlığı yaratmak isteyen ürünlerin reklamlarında vermeye çalıştığı tek bir gizli mesaj vardır; "Bizim ürünümüz size ölümü diğer ürünlerden daha iyi unutturur".

Üreten insan ise ölümü aklında hep canlı tutar. Bu sebepledir ki arkasında kalıcı eserler bırakmaya çalışır. Bu da sorumluluk almayı, çalışmayı, yorulmayı beraberinde getirir.

İnsanlar okumaya korkuyorlar çünkü sorumluluk almaktan korkuyorlar. Hep başkaları onlar adına konuşsun, onları savunsun, onlar için savaşsın istiyorlar. Kendilerini başkaları yönetsin istiyorlar. Birileri onlara ne yapacaklarını söylesin, hayatın anlamını anlatsın, ya da hiç olmazsa en azından apartmanı idare etsin istiyorlar. İnsanların elinden okuyacağı kaynakları alanlar, onları başka kaynaklara yönlendirenler, aslında onları kendi içlerinde olan korkularıyla korkutarak işleyebilecekleri madenler haline getiriyorlar.

Bu kaynaklar onların beynine hitap edip öğretmek yerine, onların egolarına hitap ederek ikna eder. İnsana ikna olmak öğrenmekten daha kolay gelir. Bir kimseyi bir kez ikna ettiniz mi, ondan ucuz iş gücü, ürünlerinizi bilinçsizce tüketecek bir kanal, fikirlerinizi yaymakta kullanacağınız bir kuvvet olarak faydalanabilirsiniz. Öğrenmekten, sorumluluk almaktan, okumaktan korkmayan insanlar ise size problem çıkartacaktır. Çünkü onları egoları ile kandıramazsınız. Onları susturmanız gerekir.

İnsanlar - inanıyorum diyen insanlar - hayatın anlamını Warner Kardeşlerin (Warner Bros) yapımlarında, Uzakdoğu kültüründe, kişisel gelişim seanslarında, Fransız mutfağında, underground barlarda, yeni açılan clublarda, şişenin dibinde, ney taksimlerinde, ölülerin mezarlarında, sayıların uyumunda, dedesinden dinlediği masallarda, ondan bundan duyduğu hikayelerde, şiirlerde, falda, televizyonda seyrettiği programlarda, şov men din adamlarında, yarım yamalak yazılmış din kitaplarında, babasının kulaktan duyma nasihatlerinde arıyor.
...
..Onları anlamıyorum. Hayatın sadece bir sınav, onların da benim sınavımın bir parçası olduğunu biliyorum.

Hepsi bu kadar.

Kaynak: http://www.hayatsadece.com/yazi3.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Oku! Yaratan Rabb'inin Adıyla Oku!